Depremzede kadın desteklerle hayata sarıldı

Depremzede kadın desteklerle hayata sarıldı

MERSİN İZ HABER 

6 Şubat depreminin hemen ardından Kahramanmaraş’tan çıkan Gülay Tatar, ilk olarak Kayseri’ye, ardından Ankara’ya gitti ve son olarak da Mersin’e gelerek buraya yerleşti. Mersin’e yerleştikten sonra, Kahramanmaraş’ta depremden önce evinin bir odasındaki mum yapımını atölye açıp sürdürmek istedi. Tatar, Yenişehir Cumhuriyet Mahallesi’nde bir mum atölyesi açtı.

MERSİN'DE TANIRLILIĞI ARTTI

Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın özellikle girişimci kadınlara verdiği desteği ve uygulanan pozitif ayrımcılığı duyan Gülay Tatar, başvuruda bulundu, hızlı bir şekilde üretici kadın stantları ile tanışma fırsatı buldu. Bu fırsat sayesinde kendisini adeta büyük bir ailenin içinde bulduğunu vurgulayan Tatar, sağlanan imkan nedeniyle Mersin Büşükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e ve Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer’e teşekkür etti. Üretici kadın stantları ile tanınırlığının arttığını, kadınlarla birlikte daha iyi işler ürettiklerini ve durumdan duyduğu memnuniyeti aktaran Tatar, tüm zorluklara rağmen, başarmak isteyen herkesin bir yerden başlayabileceğini ifade etti.

"UMUTSUZLUK ANINDA ELİMDEN TUTTULAR"

No 3 Mum Atölyesi’nin sahibi Gülay Tatar, “Biz Kahramanmaraş’tan depremden sonra çıktık. Her yer yıkılmıştı ve biz Kahramanmaraş’ı terk ettik. ‘Tekrar Kahramanmaraş’a döneceğiz’ diye çıkmıştık aslında ama 3 ay otellerde kaldık. İlk önce Kayseri'ye gittik, sonra Ankara'ya geçtik, en son Mersin'e geldik. Eşimin işinden dolayı da Mersin’e yerleştik” dedi. Kahramanmaraş’ta yaşarken evinin küçük bir odasını atölyeye çevirdiğini ve orada çalışmalar yaptığını anlasatan Tatar, bazı internet siteleri ile anlaşmalı şekilde ürünler sattığını söyledi. Mersin’e yerleştikten sonra, artı bir kazanca daha çok ihtiyaç duyduklarını aktaran Tatar, “Atölyemizi tuttuk. İlk zamanlar çok satışımız olmadı. Tam vazgeçme aşamasındayken, Vahap Bey’in kadın girişimcilere olan desteğinden bahsettiler” diye konuştu.

“KENDİMİ BİR ANDA OLUŞUMUN İÇİNDE BULDUM”

Memleketinde belediye yetkilileriyle, kadın girişimcilere destek konusunda telefonda yaptığı görüşme konusunda bir geri dönüş alamadığını dile getiren Gülay Tatar, “Çünkü ben Kahramanmaraş’tayken de böyle görüşmeler yapmıştım ve bir sonuç alamamıştım. Fakat burada beni aradılar ve destek konusunda yardımcı olabileceklerini söylediler. Atölyeye geldiler. Burayı ve yaptığımız işleri gördüler. Sonrasında bir anda bir oluşumun içerisinde buldum kendimi” dedi.

“KENDİMİ ÇALIŞIYOR GİBİ HİSEDİYORUM”

Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde ilk kez katıldığı standın bir AVM olduğunu ve burada çok güzel satışlar yaptığını belirten Tatar, şöyle devam etti:
“O ilk stantta çok güzel satışlar ve geri dönüşler aldık. Sonrasında da stantlar devam etti. Orada çok güzel üreticilerle tanıştım. Yani ben bir yerde kendimi çalışıyor gibi hissediyorum şu anda. Bir yerde çalıştığınızda aylık yatacak garantisini biliyorsunuz ya, kendi işinizde öyle değil. Kendimi sanki bir yerde çalışıyormuş, garanti bir param gelecekmiş gibi hissediyorum. Çünkü gerçekten bu olanak bize sağlanıyor.” 

“ŞU ANDA ÇOK BÜYÜK, ÇOK GÜZEL BİR AİLENİN İÇİNDEYİM”

Kahramanmaraş’tan Mersin’e geldikten sonra başlarda çok yalnız hissettiğini ifade eden Tatar, bu konuda şöyle dedi:
“O yalnızlık hissi çok kötüydü. Burada tanıdığım kimse yoktu çünkü. Büyükşehir Belediyesi bu konuda da beni hiç yalnız bırakmadı. Sonrasında da kadın stantlarında tanıştığım herkes benden telefon numarası, adres istediler ve sürekli yanımdalar. O yalnızlık hissinden kurtuldum. Meral Hanım ile tanıştığımızda, ‘Kendinizi yalnız hissetmeyin, biz varız’ demişti. Bunu söylem olarak belki birçok insan söylüyordu ama dokunaklı ve gözlerinizin içine bakarak söylenmesi çok ayrı. O sıcaklığı ben, belediye ekibinden gelen herkeste de hissettim. Yalnızlığımdan kurtuldum, kendimi güvende hissettim. Bu çok önemli bence. Şu anda çok büyük, çok güzel bir ailenin içindeyim.” 

“ÜRETMEK VE DEĞİŞEN HAYATIN İÇERİSİNDE OLMAK ZORUNDAYIZ”

Kadınların üretime katılmasının önemine de değinen Tatar, “Ben bunu hem bir kadın, hem de engelli bir birey olarak söylemek istiyorum. Ben bir acının arkasına sığınarak, bir hayatın geçmeyeceğini düşünüyorum. Hem bireysel olarak kendimize hem çocuklarımıza bir hayat hazırlamamız gerekiyor. Üretmek ve değişen hayatın içerisinde olmak zorundayız. Hem engelli bir birey hem de engelli bir bireyin annesiyim. Ben üretmeye devam edeceğim. Bence herkesin de üretmeye devam etmesi gerekiyor. Çünkü bir köşede beklemekle olmuyor, olmamalı da. Herkes her şeyi yaşıyor. Deprem oldu, kıyametler koptu, çok acıydı, çok fazla kayıp verdik ama hayat devam ediyor. Yeni bir güne başladık ve devam etmek zorundayız. Mersin’deki kadınları çok güçlü gördüm. Ben buradaki kadınlara âşık oldum. İncir, domates, biber, toplayıp getirmişler. Bir ablamız geliyor, arabanın arkasına koymuş kasaları, bahçesinden toplamış getiriyor. Hayranlık duyuyorum o kadına. Böyle olması gerekiyor zaten. Bir şeyleri kazanmak çok kıymetli, emek vererek kazanmak çok kıymetli” dedi. 

“STANTLAR BİZE İLAÇ OLDU”

Büyükşehir Belediyesi’nin stantlarından kazandığı para ile hasta olan 7 yaşındaki kızı Ece'nin hastane masraflarını karşıladığını aktaran Tatar şöyle konuştu:
“Bizim çok zor bir sürecimiz var. İkizlerim çok erken doğdular. Kızıma şu an serabral palsi tanısı koyuldu. Henüz konuşamıyor, oturamıyor ve maalesef sağlıkla ilgili harcanması gereken her şey çok fazla. Buna katkıda bulunmak gerekiyordu. Stantlar bu konuda bize ilaç oldu. Ben atölyede kendimi çok duyuramıyorum. Evet, bir şeyler üretiyorum ama bunun satışını yapabilmem için benim atölyeme birilerinin gelmesi lazım. Birilerinin benim burada bir şeyler yaptığımı görmesi lazım. O yüzden stantlar gerçekten çok büyük bir artı oldu.” 

“VERİLEN DESTEK ÇOK DEĞERLİ VE KIYMETLİ”

Mersin’e geldiği andan itibaren kendisine destek olan Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkan Seçer’e teşekkürlerini ileten Gülay Tatar sözlerini şöyle noktaladı:
“Tarsus’ta İncir Festivali’nde Vahap Bey’in konuşmasına çok duygulanmıştım. Kadınlarla ilgili düşünceleri, kadınlara olan güveni beni çok etkilemişti. Meral Hanım da o kadar güzel sarıp sarmalıyor ki, gerçekten beni kucakladığını hissedebiliyorum. Bu destek çok kıymetli, çok değerli. Başka şehirlerde böyle bir şey var mı bilmiyorum. Ben bununla ilk kez Mersin’de karşılaştım. Ben 6 ayda Mersin’de elde ettiğim kazancı, 5 yılda kendi evimde ve atölyemde elde edemedim. Sesimi duyuramadım. Bu gerçekten Vahap Bey’in ve Meral Hanım’ın bir şeylere yol açmasıyla oldu. Benim dışında birçok üretici kadın var. Eminim hepsi aynı şeyi düşünüyordur.”