MERSİN İZ HABER
Kadın Adayları Desteleme Derneği'nin (KADER) Siyaset Okulu, liderlik potansiyeli taşıyan kadınların güçlenmesine katkı sunmak için programına Mersin'de devam ediyor. Mart 2024'te gerçekleşecek yerel seçimlerde aday olmayı hedefleyen kadınlar için düzenlenen Siyaset Okulu, 2-5 Ekim tarihlerinde Mersin'de gerçekleşiyor.
Siyaset Okulu programı, KADER tarafından 'Siyaset ve Karar Alma Süreçlerinde Kadınların Güçlenmesi Projesi' kapsamında uygulanıyor. Eğitimde, kadınların aktif siyasi katılımcılar olarak güçlenmesi ve toplum içindeki liderlik rollerini pekiştirmesi hedefleniyor. Mersin’de gerçekleştirilen programa, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, KADER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, Yürütme Kurulu Üyesi İlksen Sorguç Dinçer, yönetim kurulu ve üyeleri katıldı.
“SİYASET İNSANDIR”
Programda konuşan Başkan Vahap Seçer, kadınların ‘ev işleri, temizlik, çocuk bakmak’ gibi bir çerçeveye sıkıştırıldığını ancak iş hayatından siyasete hayatın her alanında yer aldıklarını belirterek, kendisinin de bu anlayışa sahip bir siyasetçi ve belediye başkanı olduğunu vurguladı. Siyasetin insan odaklı bir kavram olduğuna değinen Başkan Seçer, “Siyaset insandır. Yasa yaparsınız, parlamentoda denetleme görevini yaparsınız ama burada her şeysiniz. İyi bir temizlik işçisi, itfaiye personeli, mühendis, finansçı, mali müşavir, aile babası, evlatsınız; herkes sizden bir şey istiyor. Çünkü senden bir şey istemeye gelenler sana vergi ödüyorlar. ‘Al bu parayı adaletli kullan, kullan ama çalma, israf etme’ diyorlar. Ben liberal görüşlü bir iş insanıyım. Belediye başkanı olduktan sonra ‘Hayır devlet devletliğini yapacak’ dedim ve daha sosyalist politikalar uygulamaya başladım” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN İLK KADIN BELEDİYE BAŞKANI MERSİN’DEN SEÇİLDİ”
Mersin’in Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanının çıktığı kent olduğunu hatırlatan Başkan Seçer, “Müfide İlhan 1950’de Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı olarak Mersin’de belediye başkanı seçildi. Şu anda oturduğum koltuğun daha önceki oturan kadın belediye başkanıdır kendisi. Parti ayrımı gözetmeksizin kadın belediye başkanlarının ve milletvekillerinin sayısının artması gerekir. AK Partili, MHP’li, İYİ Parti'li benim CHP’li kimliğimi görmez. İyi hizmet, sokağına hizmet, evine bir dokunuş olmuşsa, hastasına, kendisine dokunmuşsa ya da gerçekten bir ihtiyacı yok ama modern yollarda seyahat ediyor, temiz bir parkta zaman geçiriyorsa, her şeyi bırakın sadece huzur arıyor, huzurun da senden geldiğine inanıyorsa partinize bakmaz. Mutlaka sizi destekler ama partiniz de sizden dolayı artı puan alır” dedi.
“KADIN AĞIRLIKLI BİR LİSTE İLE SEÇMENLERİN KARŞISINA ÇIKACAĞIZ”
Yaklaşan yerel seçimlerde Mersin’de kadın belediye başkanlarının aday olmasını arzuladığını ve adaylara da her türlü desteği vereceğini vurgulayan Seçer şöyle devam etti:
“6 ay sonraki seçimlerde partim, büyükşehir belediye başkan adayı olarak beni gösterirse adayınız olarak yine çıkacağım, meydanlarda konuşacağım. Doğal olarak da 13 ilçe belediye başkan adayı belirlenirken Mersin’de net kazanacağımız ilçelerden birinde en az bir kadın belediye başkan adayımızın olması kanaatimi sunacağım. Burada Yenişehir ve Mezitli de aynı şekilde, CHP’li olması yetiyor. Başka yere oy vermiyor seçmenler. Mersin’de hem belediye başkanlığında hem de Meclis üyesi seçimlerinde kadın aday ağırlıklı bir aday listeyle seçmenlerin karşısına çıkacağız.”
KARAOĞLU: BAŞKANIMIZ ERKEK AMA O DA MÜCADELENİN İÇERİSİNDE
Kurulduğu yıldan itibaren kadınların siyasette var olması adına mücadele etiklerini dile getiren KADER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu ise Başkan Vahap Seçer’in söylemlerinin kendilerini mutlu ettiğini belirterek şöyle dedi:
“Çünkü bir erkek siyasetçi bulunduğu koltuktan seslenirken genelde ‘mış’ gibi yapar ve bu erkek siyasetçilerin içinde siyasetin en tepesindeki liderler de vardır. Çünkü hep söylüyoruz, Türkiye'deki kadın sorunu eğer gerçekten ciddiye alınsaydı, sorunu yönetmek yerine çözmek üzere birtakım kararlar alınabilseydi, bugün kadın sorunu diye bir konudan bahsetmiyor olacaktık. Mücadelemiz uzun ve zorlu bir yolculuk. Başkanımız erkektir ama o da o mücadelenin içerisinde ve nasıl olduğunu çok iyi biliyor. Mücadelenin aslında cinsiyeti yok. Tıpkı siyasetin, siyaset yapmanın cinsiyeti olmadığı gibi. Şöyle bakalım bu mücadeleye; kazanırız ya da kaybederiz. Ama bilin ki özellikle siyasette hiçbir başarı kalıcı kılınmıyor. Kaybetmiş olabiliriz. Bıkmayalım, usanmayalım. Mücadelede diğer kadınlar sizin yanınızda olsunlar ve hak ettiğimiz karar mercilerindeki oranları ümit ederim ki yakalarız.”
