MERSİN İZ HABER
Mersin Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (MEÜSEM) ile Mersin Gazeteciler Cemiyeti arasında; hizmet içi eğitim rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin yürütülmesine ait iş birliği protokolü kapsamında “Afet döneminde gazetecilik ve basın” konulu konferans düzenlendi.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti Müfit Bekiroğlu toplantı salonunda gerçekleştirilen konferansa CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Bedrettin Gündeş, çok sayıda gazeteci ve öğrenci katıldı. Mersin Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (MEÜSEM) Müdürü Prof.Dr. İlhan Ege’nin moderatörlüğünde gerçekleşen konferansa Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Aslıhan Ardıç Çobaner, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Esendemir ve e Mersin Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı R.Kaya Tepe konuşmacı olarak yer aldı.
Konferansta ilk olarak söz alan Mersin Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (MEÜSEM) Müdürü Prof.Dr. İlhan Ege, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’yle birlikte, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak bir protokol imzaladıklarını, protokolden sonrada ilk etkinliği gerçekleştirdiklerini söyledi.
Ardından söz alan Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Aslıhan Ardıç Çobaner, Kahramanmaraş depremlerini uzun bir süre daha konuşacaklarını belirterek, “Konuşmamız gerekiyor. Biz akademi olarak depremlerle ilgili bir milat belirlememiz gerekiyorsa 1999 Marmara Depremi’nden beri bu alana yönelik iletişimlerin ilgisi var. Yapılan akademik çalışmalar var. Son olarak ta 2020 yılında yaşanan İzmir Depremi’ni konu alan bir tez çalışmasını öğrencimle beraber yürütürken o sırada da Kahramanmaraş Depremlerini yaşadık. Bu bir araştırmacı için çok önemli bir deneyim. Bu konferanslarında gerçekleşmesi deneyimlerimizin aktarılması açısından büyük önem kazanıyor’’ dedi.
Mersin Gazeteciler Cemiyet Başkanı R. Kaya Tepe ise teorilerin çok önemli olduğunu ancak pratiğin ise gerçek olduğuna işaret ederek, “Uygulananlar her zaman için sahada olanlardır. Biz 6 Şubat’ta çok büyük bir felakete uyandık. 11 İlimizi direkt etkiledi. Pek çok ilimizde dolaylı yoldan etkilendi. Dolaylı yoldan etkilenen illerimizden biri de Mersin. Biz aslında gazeteciler olarak, yaşadıklarımızı haberci olarak şöyle değerlendirebiliriz. Gecenin bir yarısı telefonunuz çalıyor. Uyandırılıyorsunuz ve karşıdaki kişi bu editör olabilir, haber merkezinizdeki müdürünüz olabilir. Hemen kalkıp hazırlanıyorsunuz. Haberci bir şekilde buna hazır olmak zorunda. Ne olduğunu bile sorgulamadan kendinizi birden sahada buluyorsunuz. İşte teori ve pratik kavramı burada önem kazanıyor” diye konuştu.
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Esendemir, depremle ilgili gerçeklerle karşı karşıya kalındığı zaman insani ve mesleki yönünüz arasında tercihler yapmak mecburiyetinde kalındığına işaret ederek şunları söyledi:
“Ben bugüne kadar Van, Bingöl, Elazığ, Marmara, Adana ve Hatay depremlerini daha öncede yaşadım. Eskiden bu dijital medya yoktu. Depremde hep ölüme koşuyordunuz adeta fotoğraf çekerken. Fotoğrafı çekip büroya dönerek son dakika haber geçmek gibi bir derdiniz oluyordu. Her türlü afette ve tehlikelerde kendiniz riske atıyorsunuz. Tek amacınız doğru haberi en hızlı şekilde ulaştırmak oluyor. Şimdi dijital medya ile herkes gazeteci. Hatta yeri geliyor siz sahada eleman olarak bir yardım kuruluşu çalışanı veya gönüllüsü gibi insani süreçlerde destek verirken buluyorsunuz kendinizi. Gazeteciliği bu anlamda sadece mesleki olarak değil insani yönü ve sorumluluğu ile değerlendirmek gerekiyor.’’
Konuşmaların ardından konferans Mersin Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (MEÜSEM) Müdürü Prof.Dr. İlhan Ege, moderatörlüğünde devam ederek, depremin etkisiyle yaşanan gazetecilik ve basın süreci çeşitli başlıklarla detaylandırıldı.
Konferans, soru-cevap bölümünün ardından toplu fotoğraf çekimiyle, katılımcılara plaket takdiminin ardından sona erdi.
