Mersin emniyetinde skandal: Şehit çocuğu 3 polis aynı gün sürgün yedi

Mersin emniyetinde skandal: Şehit çocuğu 3 polis aynı gün sürgün yedi

MERSİN İZ HABER

Mersin Emniyet Müdürlüğü kadrosunda çalışan şehit çocuğu 3 polis memurunun aynı gün sürgün edildiği ortaya çıktı. Eski polis müdürü Fuat Tuğluoğlu’nun CHP’li belediyeye Zabıta Daire Başkanı olarak geçmesinin sürgünde etkili olduğu iddia ediliyor. Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Terkoğlu’nun köşesine taşıdığı skandal emniyet teşkilatında günün konusu oldu.
Mersin Emniyet Müdürlüğü kadrosunda bulunan şehit çocuğu 3 polis memurunun aynı gün sürgün edildiği ortaya çıktı. Mersin’de yıllarca Asayiş Şube Müdürlüğü ve Emniyet Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunan Fuat Tuğluoğlu’nun CHP’li Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı’nda görev yapmasının sürgünde etkili olduğu ileri sürülüyor. Emniyet teşkilatında günün konusu olan skandalı, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Terkoğlu, köşesine taşıdı. Terkoğlu, Zabıta Daire Başkanı Fuat Tuğluoğlu’nun polis memuru olan eşinin ve 2 baldızının, İçişleri Bakanlığınca Mersin’den başka illere sürgün edildiklerini iddia etti. Terkoğlu, sürgün edilen 3 kız kardeşin şehit polis çocuğu olduklarını da yazdı. 
İçişleri Bakanlığının CHP’li belediyeler üzerinde baskı kurmaya, belediye başkanlarını karalamaya çalıştığı başta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere bizzat CHP’li belediye başkanlarınca dile getiriliyordu. Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, CHP’li belediyeler üzerindeki baskı iddialarını çok daha farklı boyutlara taşıyan bir iddiayı gündeme getirdi. Terkoğlu’nun iddiasına göre, senelerce Emniyet Müdürlüğüne hizmet eden, babası şehit olan bir kadın polis memuru, eşi CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesine geçti diye, İçişleri Bakanlığınca sürgün edildi. O polis memurunun 2 kız kardeşi de yine İçişleri Bakanlığı kararıyla Mersin’den başka ile sürgün edildi.

Barış Terkoğlu’nun yazısı şu şekilde:

“Günlerdir tartışıyoruz ya… İçişleri bakanı muhalefetin belediyelerinde çalışan binlerce insanı terörist ilan etti ya… İşe nasıl alınmalıydı, adli sicil kaydı mı arşiv araştırması mı diye uzmanı olduk ya…

İşte bunları konuşup, yazıp çizdiğimiz günlerde Emniyet’ten bakış açımı değiştiren bir bilgi aldım. Mesele, “İşte tam da bu” dedim.

Hep İstanbul’u konuşsak da hedefteki belediyelerden biri de Mersin. Hatırlayın, Mezitli’de polisevine yapılan saldırıdan iki gün sonra, 28 Eylül’de, sanki bu saldırıyla bağlantılıymış gibi, CHP’li Mersin Belediyesi’ne operasyon yapılmıştı. 18 belediye çalışanı terör suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

İşte Mersin Belediyesi’ni ilgilendiren hikâye tam da burada başlıyor.

ESKİ POLİS BELEDİYEYE GEÇERSE

Mersin Belediye Başkanlığı’nın zabıta müdürlüğü sayfasını açıyorum. Daire başkanı Fuat Tuğluoğlu olarak görünüyor.

Kimdir Tuğluoğlu anlamak için özgeçmişine bakıyorum.

Eski bir Emniyet müdürü. Hayır, FETÖ ile suçlanan polislerden değil. Poliste FETÖ tasfiyeleri yaşanırken, o terfi etti. Mersin’de, asayiş şube müdürlüğü ve Emniyet müdür yardımcılığına kadar yükseldi.

Derken…

2019’da CHP, belediye başkanlığını kazandı. Başkan Vahap Seçer, zabıta daire başkanlığını, halkın sevdiği Fuat Tuğluoğlu’na teklif etti. Tuğluoğlu, uzun yıllardır görev yaptığı şehri tanıyordu. Mersin’in asayişinden sorumlu polis müdürüydü. Doğal olarak bu göreve en uygun isimdi.

Öyle kolay olmadı. Görevlendirmeyle geçiş için dilekçe verdi. Ancak izin çıkmadı. Yukarıdakiler, “CHP’li belediyeye nasıl geçersin” diye tepki gösterdi. Sonunda emeklilik dilekçesi verip, polis memurluğundan vazgeçip yeni görevine başladı.

ÜÇ KARDEŞ BİRDEN SÜRGÜNDE

Eski çalışma arkadaşları belediyeye operasyon yapıyordu. Eski amiri olan içişleri bakanı, belediye başkanını terörle itham ediyordu. Haliyle işi zordu. Belediyedeki pek çok ismi suçlasalar da Mersin Emniyeti’ni yakın zamana kadar yöneten Tuğluoğlu’na, neyse ki terörist diyemediler.

Peki, ne oldu diyeceksiniz…

Önümde İçişleri Bakanlığı’nın üç tane atama kararı duruyor. Altında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı’nın da imzası var. Hani şu ağabeyinin FETÖ iltisaklı olması nedeniyle hedefte olan bakan yardımcısı.

 Tayin edilen üç kişiden biri Pınar Tuğluoğlu. Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nden 26 Aralık’ta Samsun’a gönderilmiş. Diğeri Deniz Ünsal. 23 Aralık’ta Mersin’den Kastamonu’ya tayin edilmiş. Sonuncusu Aliye Yeter. Yine 23 Aralık’ta, Mersin’den alınıp Bartın’da görevlendirilmiş. İsim benzerliği değil. Pınar Tuğluoğlu, Mersin Zabıta Daire Başkanı’nın eşi. Diğer ikisi de Pınar Tuğluoğlu’nun kız kardeşleri.

ŞEHİT ÇOCUĞUNA EZİYET

Üç kız kardeşin de polis olmalarının bir sırrı var. O da babaları Niğde Ulukışlalı Ali Doğan. Devletin resmi kayıtları, 22089 sicil numaralı Ali Doğan’ın, 16 Nisan 1980’de şehit olduğunu yazıyor. Gaziantep’te, terör kaynaklı bir kuyumcu soygununu önlemeye çalışırken onlarca kurşunla şehit edilmiş. Hayatını kaybettiğinde en büyük çocuğu Pınar 7, kardeşi Deniz 2 yaşındaymış. En küçük çocuğu Aliye’yi görememiş bile. Annesinin karnındaymış. Babasının ölümünden üç ay sonra doğmuş.
Anneleri, babasız büyüyen üç kardeşi, zorluklar içinde okutmuş. Devletin şehit çocuklarına sağladığı destekle, üçünü de polis yapmış. Üçü de bugüne kadar Emniyet teşkilatında görev almış. 

Gelgelelim, ne zaman ki abla Pınar Tuğluoğlu’nun eşi Fuat Tuğluoğlu, Mersin Belediyesi’nde göreve başlamış… O gün üç kız kardeşin de kaderi değişmiş.

İçişleri Bakanlığı kaynaklarına sorduğum ancak içeriğini öğrenemediğim soruşturmaların sonucunda, üç kız kardeş, üç gün içinde, üç ayrı şehre, kış günü, neden olduğunu bilmeden sürülmüş. Anlatılana göre müfettiş raporu gerekçe gösterilse de üçünün de ifadesi bile alınmamış. 76 yaşındaki bakıma muhtaç anneleri, “Kocam, çocuklarım, damadım yıllarca devlete hizmet etti, eşim şehit oldu, bunu hak edecek ne yaptık” diye soruyormuş.