Son zamanlarda tüm medyada yaygın bir şekilde sağlık ve mutluluk manipülasyonu, algı oluşturması var.
Mucize bir yiyecek, içecek veya yöntemle hemencecik sağlıklı ve mutlu olacağınızı söylüyorlar; daha önce ne yaşamış olursanız olun…
Ve milyonlarca insan da buna inanıyor; çünkü inanmak bir süreliğine de olsa korkuları rahatlatıyor; sorumsuz, 3-5 yaşındaki çocuğun bilinç düzeyindeki egomuzun işine geliyor. Onlar da zaten size değil, tamamen egonuza hitap ederek “avanta çözüm” veya “ballı börek” öneriyorlar; kandırarak bolca ceplerini doldurmak için…
Ama biliyorsunuz insan önce kendini kandırmadan başkasını kandıramaz; bu nedenle onlar da farkında olarak veya olmadan negatif enerjiye girerek düşüşe geçiyorlar: Ne ekerseniz onu biçersiniz.
Sağlıklı olmayan yiyeceklerle beslenip (böyle yapın demiyorum), tamamen sağlıklı yiyeceklerle beslenen birine göre çok daha sağlıklı olabilirsiniz! “Böyle saçma şey duymadım!” dediğinizi duyar gibi oluyorum; çünkü sizi alıştırdıkları mental modele ters; çünkü sağlığa tamamen maddi düzeyde bakıyoruz.
En sade şekilde, bütünsel sağlığı üç bölüme ayırırsak: En yüzeyde maddi olan beden; onun derininde enerji düzeyi olan zihin (duygu, düşünce…) ve en derinde de özümüz, kaynağımız olan ruhumuz, canımız vardır. Sağlık huzur ve mutluluğumuzu en çok etkileyen düzey, en derindeki özsel düzeydir; farklı tohumla tüm ağacın değişmesi gibi; kök düzeyindeki bir girişimin tüm ağacı etkilemesi gibi… İkinci derecede etkileyen düzey, enerji düzeyidir: Farkında olmadan devamlı tekrarladığınız negatif enerjili düşünceler ve bunların bedende hissedilmesi olan üzüntü, keder, öfke, korku…gibi duygular en büyük kronik stres kaynağıdır ve tüm kronik hastalıkların ana sebebidir. Ağacın enerji akışının gövdede kesilmesinin tüm ağacı zaman içinde vurması gibi…Maddi, yani bedensel düzeydeki etkiler, sağlığımızı en az etkileyenlerdir. Eğer bir ağacın daha derinlerinde bir sorun varsa; yüzeyde yaprakları yıkamak, kuru dalları almak gibi ne yaparsanız yapın, o ağaç toparlanamaz ve sağlığı giderek bozulur. İşte bu nedenle, çok sağlıklı beslenmeseniz de, daha derin seviyelerde bütünlük içindeyseniz, oldukça sağlıklı bir yaşam yaşayabilirsiniz. Ama alt tarafınız, temeliniz, duygu ve ruh durumunuz göçmüşse; ne yerseniz yiyin sonuç bir kronik hastalıktır, hüsrandır.
Onun için bu kandırıkçılara kanmayın, farkında olmadığınız ego sorumsuzluğundan çıkın ve yaşamınızın iplerini kendi elinize alın. Yaşamınızdan kendinizin sorumlu olduğunuzu bilin. Sağlık, huzur ve mutluluğun esas kaynağı dışarıda değil, içinizdedir; onu keşfedin ve gerçek kendinizi bulun. Bunu buldukça yeme-içmeniz bile kendiliğinden, çabasızca sağlıklı hale gelir. Siz olduğunuzu “düşündüğünüz” siz değilsiniz! Daha derinlere bir dalın, hazineyi alın ve çıkın! O zaman, egonuzun konfor alanından çıkıp öz tutkunuzun peşinden gitmeye ve bazı değişimleri göze almaya başladığınızda, sağlık, huzur ve mutluluk size kendiliğinden, içten dışa gelecektir. Yani egonun aradığı mucize dışarıda değil; MUCİZE İÇİNİZDEDİR! Aslında o da egoya göre mucizedir; özde mucize yoktur; tamamen doğal bütünsel sağlıklı yaşam vardır; bütünlüğün eşsiz dansı vardır.
NOT: Seyahatlarım nedeniyle yazılarıma bir süre ara vereceğim