Oğuz Demirsoy

Oğuz Demirsoy

       

KURBAN-KURTARICI


Zor duruma düştüğümüzde, ya da kendimizi aciz veya kurban gibi hissettiğimizde, belki bir miktar şu anki insanlık halimiz ve belki de çocukluk çağında yetiştirilme tarzımız nedeniyle, çoğumuz can havliyle, tepkisel olarak, bir kurtarıcı arıyoruz ve böylece, çoğunlukla farkında olmadan, bir “kurban-kurtarıcı” ilişkisi başlıyor ve kendimizi bu ilişkiye bir kaptırdığımızda, bu iş önce alışkanlık, sonra da bağımlılık haline dönüşüyor. Hatta, zor ama, diyelim ki bir ilişkiyi bitirdiğimizde, ondan sonra, bağımlılığımızın gereği olarak, hemen yeni bir kurtarıcı, ya da yeni bir kurban arıyoruz. Bu durumda iki patolojik kişilik açığa çıkıyor ve giderek kuvvetleniyor: Kendini aciz, yetersiz hisseden sinik kurban ve ona hükmeden narsisist kurtarıcı… Şöyle bir etrafınıza baktığınızda, aşağı yukarı tüm ilişki türlerinde, bu durumun örneklerini az veya çok görebilirsiniz: Özel hayat, iş hayatı, sosyal ve siyasal ilişkiler gibi…

Yıllardır süren koçluk pratiğimde bu tür insanlarla epeyce karşılaştım. İki taraf da, ne yaptıklarının farkında değiller, rahatsızlar ve mutsuzlar. Bu nedenle iyileşmede de, farkındalık birinci basamaktır ve “farkına varmak” için, şimdiye kadar yaptıklarımızın neredeyse tam tersini yapmak ve bizi ele geçirmiş olan kalıplaşmış duygu ve düşüncelerin esaretinden kurtulmak gerekir ve kâbuslarımızdan kurtulmak için de “uyanmak” gerekir:

Bir durup, birkaç nefes alıp, iyice sakinleştikten sonra, kafamızdakini değil de, şimdi olanı, yani gerçeği, objektif olarak, bir tanık gibi görmemiz ve derin bir şekilde sorgulamamız gerekir; yani dikkatimizi dışarıya yöneltmeyi ve çözümü dışarıda aramayı bırakıp; içimize, kalbimize, özümüze yöneltmemiz ve oradan çıkacak çözümlerin farkına varmamız gerekmektedir. Dışarıdan destek veya yardım alabilirsiniz, fakat çözüm her zaman kendi içinizdedir ve bu size inanılmaz bir dönüşüm gücü verir. 

Bu arada içinize derin sorular doğabilir: Ben gerçekten bu muyum? Ben kimim? Ve gerçekten ama gerçekten ne istiyorum? Yaptığım tercihler ve seçimler doğru mu?…

Bir süre sonra bazen yavaş yavaş, bazen de patlayıcı bir şekilde, içinizden doğan eylemler açığa çıkar ve bunları düşe kalka yaptıkça (Düşmek oyunun bir parçasıdır, düşmeden yürümeyi öğrenemezsiniz!), ilişkileriniz ve yaşamınız dönüşür.

Bir köşe yazısı kapsamında değindiğim bu önemli konuyu daha detaylı incelemek isterseniz, Facebook’taki “Mucize İçinizde” sayfamda yıllardır yazdığım çok sayıda yazıyı okuyabilir, YouTube videolarımı izleyebilirsiniz. Ayrıca arzu ederseniz, son kitabım “EN ÖNEMLİ İLİŞKİ”yi kitapçılardan veya internetten edinebilirsiniz.
Sağlıklı seçimler ve ilişkiler için ego arzularınızın değil de, Yüreğinizin götürdüğü yere gidin!