Mustafa Ergün

Mustafa Ergün

       

Bazen bir adım atarsın, bir ülkenin kaderi değişir!


Mersin İz Haber yazarlarından Elif Özbakır “Eşek olalım!.. mı?” başlıklı son yazısında;

“Biz kendimize Avrupalı süsü veren Ortadoğu insanıyız. Dışımız başkadır, içimiz başkadır. Düzenin suçu yok! Bütün suç düzüldüğü halde yola devam edende!” diye yazmış, çiftçiyle eşeğin hikayesini anlatmış, sonra da şöyle devam etmiş; “Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile. Kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir. Sıkıntılarınızın her biri bir adımdır. En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak çıkabiliriz. Siz yeter ki silkelenin ve ayağa kalkın..”

Okumanızı öneririm…

Bizlere ve yaşadıklarımıza verdiği örnek o kadar güzel uymuş ki!..

Söz eşekten açılmışken, ben de Özbakır’ın yazdıklarına, şöyle bir katkı yapayım;

“Eşek olursan semer vuran çok olur!” diye bir söz de var!

***
Aslında insanlar, üzerlerindeki toprağı silkeleyip yükselmek ve içine düştükleri bataklıktan, karanlık çukurdan kurtulmak istiyor, kendilerine yapılanları hak etmediklerini her fırsatta dile getiriyor, Sıkıldık! Bıktık! Bitti! Artık tamam! diyor ama duyan, gören kim?

EYT’liler, hafta sonunda İstanbul Maltepe etkinlik alanında seslerini duyurabilmek için miting yaptı. Yıllar önce yapılan düzenlemeyle emeklilikte yaş sınırına takılanlar, “EYT sandıkta hesap soracak”, “Edirne ‘den Kars’a, Jüpiter’den Mars’a eğer adalet varsa çıksın artık bu yasa, duysun Ankara!” diye slogan attı. Sanmıyorum ama bakalım Ankara duyacak mı?

Rize’nin Fındıklı ilçesi Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Özsoy, çay üreticilerinin 14 Mayıs Çiftçiler gününde yapacağı eyleme yasak koyulduğunu belirtti. Yaş çay yaprağı için açıklanacak fiyata gelecek olumsuz tepkileri sindirmek ve gündemden düşürmek için çiftçiler gününde Rize Artvin Havaalanı açılışı yapıldığını söyledi.

TKP’li gençler Adana İncirlik Üssü yakınında toplanarak NATO’yu protesto etti. Gençler, “Yağma yok, NATO’yu bu topraklardan kovacağız.” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu bu sefer de çok sayıda milletvekiliyle birlikte SADAT’ın önüne gitti, yine içeri alınmadı. Kılıçdaroğlu burada SADAT’ın paramiliter bir kuruluş olduğunu belirterek, “Seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliğini sarsacak her hangi bir şey olursa sorumlusu burasıdır. Vatandaşlarımız çekinmeden sandığa gidip oylarını kullanmalıdır.” dedi. O andan itibaren sosyal medya hareketlendi ve çok sayıda insan konuyla ilgili paylaşımda bulundu. Sedat Peker de yaklaşık 1 yıl önce SADAT’tan söz etmişti.

Ülkede bir yandan da yasaklar sürüyor. Mülkiyeliler 91 kez “inek bayramı” yapıyor, 92. sinde soruşturma başlatılıyor. Konserlere, müziğe, festivallere, Canan Kaftancıoğlu’na yasaklar konuluyor ve toplum kutuplaştırılıyor.

Her alanda kuşatma ve sıkıştırma dönemine girdik. Bakalım ilerleyen günlerde daha neler göreceğiz? Ama belli ki ülkedeki olumsuz ve kötü gidiş bir şekilde kapatılmaya çalışılacak.

Allah sonumuzu hayır etsin!..

***
Bu arada, kadın cinayetleri de son hızıyla devam ediyor. Duymuşsunuzdur ama bir kez de ben vurgulamak istedim. Silopi’de, yine bir kadın vahşice öldürüldü. 2’si engelli 5 çocuk annesi olduğu belirtilen Sakine Kültür bıçaklanmış, yakılmış sonra da araziye atılmış!

***
Öyle karamsar olmayın, güzel şeyler! de oluyor...

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un sahibi olduğu şirket, Türkbükü’nde yapacağı 5 yıldızlı tatil köyü projesine 25 dönüm orman arazisinin dahil edilmesi için bakanlığa müracaat etmiş. Bakan Ersoy da buna onay vermiş. Bakan Ersoy olayın duyulması üzerine Cüneyt Özdemir’e açıklama yapmış, çıkan haberleri doğrulamış ama haberlerde eksik olduğunu, önümüzdeki günlerde detaylı açıklama yapacağını söylemiş! İsteyen de, onay veren de Bakan Ersoy’un kendisi. Alan da, veren de memnun. Ne güzel değil mi?

İki örnek de Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’den vereyim;

Bakan Nebati, sektör bazlı toplantıların ardından yaptığı açıklamada şunları söylemiş; “Fiyatların sebepsizce artışına müsamaha göstermeyecek, İhtiyaç halinde farklı enstrümanları etkin bir şekilde devreye alarak enflasyonla mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz. Ekonomik istikrarımızı daim kılmak ve milletimizi enflasyon baskısı altında ezdirmemek için gece gündüz demeden var gücümüzle çalışacağız.”

Güzel, umut veren bir konuşma ama insan, “Hala ihtiyaç hali gelmedi mi?” diye sormadan yapamıyor!

Bakan Nebati bir de, Güldür Güldür’de taklidinin yapıldığı skeci alıntılayarak yaptığı paylaşımda; “Keyifle izledim, güldüm ve eğlendim ama gözlerimdeki ışıltıyı görmedim.” diye yazmış.

Bu kadarına da şükür! Ya beğenmeseydi?

Gözlerindeki ışıltıyı bizim gibi kendisi de görememiş ama sağ olsun, toleranslı davranmış.

Bu da güzel!..

***
BAZEN BİR ADIM ATARSIN, BİR ÜLKENİN KADERİ DEĞİŞİR! 

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun.

Kalın sağlıcakla…