MERSİN İZ HABER
Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Toprakta tarih, sofrada tat, sokakta neşe’ sloganıyla düzenlenen ve Tarsus’u bölgede bir marka haline getiren ‘4. Uluslararası Tarsus Festivali’ binlerce kişinin katılımıyla başladı. Türkiye ve dünyanın dört bir yanından Tarsus’a gelen konuklar, 10 bin yıllık tarihi olan Tarsus’un tarihi yerlerini, gastronomisini, doğal güzelliklerini görmenin yanı sıra gün boyu süren kültür, sanat ve birbirinden eğlenceli etkinlikler ile doyasıya 3 gün geçirmeye hazır.
Her yaştan yurttaşın akın ettiği Tarsus’ta, kentin kadim tarihinin ortasında birbirinden renkli etkinlikler düzenleyen Büyükşehir, 7’den 70’e herkesin güzel vakit geçirmesi için hiçbir detayı unutmadı. Ayrıca Türkiye ve dünyadan gelen yüzlerce dansçının kenti adeta karnaval havasına çevirecek olan dans gösterileri ise gelen konuklar tarafından hayranlıkla izlenecek. Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı koordinesinde düzenlenen festival; 7-8-9 Kasım tarihlerinde atölyeler, söyleşiler, konserler, gastronomi etkinlikleri ve gün boyu sürecek eğlence ile konukları 3 gün boyunca ağırlayacak.
‘TATAKİ-ZOME ÇİÇEK BASKI ATÖLYESİ’ İLE DOĞANIN RENKLERİ KUMAŞLARA YANSIDI
Geleneksel kökboyama yöntemi ile Japonya’nın kumaşa baskı yöntemini birleştirerek doğanın izlerini kumaşa yansıtan Gizem Dündar, ‘Tataki-Zome Çiçek Baskı Atölyesi’nde meraklılarına unutulmaz bir atölye sundu. Tarsus’ta olmaktan çok büyük keyif aldığını söyleyen Dündar, “Tarsus çok fazla enerjinin ve tarihin birleştiği bir yer, içinde gezerken hissediyorsunuz. Burada atölye düzenlemek beni çok heyecanlandırdı. Detaylarıyla düşünülmüş, kendi değerlerimiz üzerine düzenlenmiş güzel bir festival” dedi. Atölyesi hakkında da bilgiler veren Dündar, geleneksel kökboyama tekniğini Yörük bir kadından öğrendiğini ve bu teknikle Japonya’nın geleneksel çekiçle baskılama tekniğini birleştirdiğini ifade etti.
TARSUS’UN EN İŞLEK NOKTALARI BİNLERCE İNSANI AĞIRLADI
Gün boyu süren etkinlikler kapsamında Yarenlik Alanı, St. Paul Meydanı, Kültür Park, Kırkkaşık Bedesteni, İnsan Hakları Meydanı, Yeryüzü Pazarı gibi Tarsus’un en işlek noktaları gün boyu konserlere, yazar buluşmalarına, dans gösterilerine, üretici stantlarına, ev sahipliği yaptı. Dünyanın birçok yerinden gelen yüzlerce dansçı yöresel danslarını Tarsus’a akın eden konuklara sergiledi. Geleneksel kıyafetleri ile Yarenlik Alanı’nı adeta bir karnavala çeviren dansçılar hayranlıkla izlenirken, Türkiye’nin de pek çok kentinden gelen yöresel dans ekipleri büyük bir coşkuyla karşılandı. İlk gösteriyi yapma şansı yakalayan Kosova “Kastriotet” Folklor Ekibi’nin ardından, Bosna Hersek’ten gelen “Ivan Planina Tarčin” Folklor Ekibi sahne aldı. Dansçıların gösterileri alkışlar eşliğinde izlendi. Tarsus Müzesi önünde ise yiyeceklerden aksesuarlara, el işlerinden kitaplara kadar onlarca ürünün bulunduğu stantları gezen vatandaşlar, alışveriş yaparken Tarsus lezzetlerinin de tadını çıkardı. TADEKA Edebiyat Kurulu’nun Tarsuslu yazarların kitaplarına yer verdiği stant ise edebiyat sohbetlerine sahne oldu.
KÜLTÜR PARK HER YAŞTAN İNSANA BİRBİRİNDEN GÜZEL EĞLENCE İMKANI SUNUYOR
Üç gün sürecek festivalin en canlı noktalarından biri olan Kültür Park, her yaştan ziyaretçiye hitap eden etkinlikler büyük ilgi görüyor. Alana kurulan yeme içme stantları ve sanat sergileri, festival atmosferine renk katarken; çanak çömlek atölyeleri, çiçek ekim etkinlikleri ve hayvan sahiplendirme alanı doğayla iç içe bir deneyim sunuyor. Teknoloji meraklıları için oluşturulan bölümde, sanal gözlük deneyimleri, bilim ve kimya atölyeleri ile teknolojik icatlar yer alıyor. Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığı standı, Mercan Gözlemevi’nin teleskopla güneş gözlemi, minyatür kale etkinliği, ayak ve masa tenisi turnuvaları da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
FESTİVALDEKİ ATÖLYELERDE YETENEKLER PARLADI
Festival kapsamında Tarsus’a Değer Katanlar (TADEKA) binasında, yaş gruplarına göre ayrılmış atölye çalışmaları gerçekleştirildi. 6-9 yaş çocuklar için düzenlenen “Oyunla Tiyatro” atölyesinde; çocuklar eğitmenler eşliğinde doğaçlama oyunlar oynayarak sahne üzerinde kendini ifade etme, beden dili kullanma ve ekip çalışması becerilerini geliştirdi. Eğlenceli drama çalışmaları yapan minikler hem yaratıcılıklarını ortaya koydu hem de özgüven kazanma fırsatı buldu.

