MERSİN İZ HABER
Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, 5 Aralık Tük Kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 90. yıl dönümü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Merkez Başkanı Av. Gülce Dida Çavdar, “Gerçekleştirilen bu reform, sadece Türkiye’nin değil, dünya tarihinin en önemli toplumsal dönüşümlerinden biridir. Kadının eşitlik mücadelesine tüm gücümüzle bağlıyız” dedi.
BU REFORM, DÜNYA TARİHİNİN EN ÖNEMLİ TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMLERİNDEN BİRİDİR
Mersin Barosu yönetim kurulu üyeleri ve avukatların katılımıyla baro odasında düzenlenen basın açıklamasında, kadının siyasette ve karar mekanizmalarındaki temsilinin yetersiz olduğunu belirten Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av.Gülce Dida Çavdar, “5 Aralık 1934 yılında, Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde gerçekleştirilen bu reform, sadece Türkiye’nin değil, dünya tarihinin en önemli toplumsal dönüşümlerinden biridir. Atatürk, kadınların toplumsal ve siyasi hayatta aktif rol alması gerektiğine olan inancını her fırsatta dile getirmiş ve bu inancı, Cumhuriyet’in kurucu değerleriyle bütünleştirerek somut hale getirmiştir” ifadelerinde bulundu.
“TBMM’DE KADIN MİLLETVEKİLİ SAYISI 118’DİR”
90 yıl sonra bugün, 593 milletvekilinin olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, kadın sayısının sadece 118 olduğunu, bu rakamın da yüzde 19,9’a tekabül ettiğini anlatan Av.Çavdar, şu görüşlere yer verdi:
“Bu oran, kadının siyasette ve karar mekanizmalarındaki temsilinin yetersizliğinin açık göstergesidir. Geçmişin kazanımlarına, Anayasa ve yasaların kadınlara verdiği tüm haklara sahip çıkarken, devam eden eşitlik mücadelesine de tüm gücümüzle bağlı olmak sorumluluğumuzun gereğidir. Atatürk’ün “Dünyada her şey kadının eseridir” sözünden ilham alan hak savunucuları olarak; kadınların toplumsal eşitlik, özgürlükler ve haklar konusunda daha güçlü bir sesle var olmaları için kendimizi görevli sayıyoruz. Kadının insan haklarının önündeki engellerin kalkması, yasal değişikliklerin yapılması, kadın – erkek eşitliğini sağlayacak toplumsal dönüşümün sağlanması için Mersin Barosu olarak, dün olduğu gibi bugün de çalışmalarımıza ve mücadelemize devam edeceğiz.”