MERSİN İZ HABER
Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla hükümetin tasarruf tedbirlerine takılan temizlik ve güvenlik sorunu devam ederken, Eğitim-Sen Mersin Şubesi üyeleri, soruna ilişkin basın açıklaması yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın okulların temizlik ve güvenlik işçilerinde görev yapacak ve İşgücü Uyum Programı kapsamında istihdam edilecek işçilerin haftanın 3 günü okullarda çalışması ve 2 gün okullara temizlik işçisi verilmemesi kararına tepkiler sürüyor. Milli Eğitim Müdürlüğü bunası önünde düzenlenen ve çok az sayıda eğitimcinin katıldığı eylemde 'Yusuf okulu temizle', 'Tekin çöpü dök', 'Okullara bütçe, eğitimden tasarruf olmaz' yazılı pankart açıldı. Eğitim-Sen adına açıklama yapan Özgür Saçkesen, soruna acil çözüm bulunması çağrısında bulundu. Bakanlığın zaman geçirmeden bu konuda adım atması gerektiğini belirten Seçkesen, "Bugün bir kez daha çocuklarımızın geleceğine yapılan ihanetin tanığıyız. İşgücü Uyum Programı (İUP), okullarımızın en temel ihtiyacı olan temizlik ve hijyen konusu dahi tasarruf tedbirleriyle kısıtlanıyor. Haftada yalnızca üç gün çalıştırılacak yardımcı hizmet personelleri, asgari ücretin bile çok altında bir ücretle görevlendiriliyor" dedi.
“3 GÜN YETER Mİ?”
Eğitimci Özgür Saçkesen, konuya ilişkin şöyle devam etti:
"Bugün bir kez daha çocuklarımızın geleceğine yapılan ihanetin tanığıyız. İşgücü Uyum Programı (İUP), okullarımızın en temel ihtiyacı olan temizlik ve hijyen konusunda dahi tasarruf tedbirleriyle kısıtlanıyor. Haftada yalnızca üç gün çalıştırılacak yardımcı hizmet personelleri, asgari ücretin bile çok altında bir ücretle görevlendiriliyor. Üstelik, çalıştıkları günler sigortaları yapılırken, bu süre emekliliğe bile sayılmıyor. Bu koşullarda kim bu işi yapmak ister? Üç gün yeter mi? Çocuklarımızın sağlığı bu kadar ucuz mu? Okullarda temizlik bir lüks değil, zorunluluktur. Bir çocuğun sağlıklı bir ortamda eğitim alması, en temel insan haklarından biridir. Fakat bu sorumluluğu yerine getirmek yerine, hükümet geçici ve güvencesiz çözümlerle bizi oyalıyor. Okullarımızda hijyen eksikliği nedeniyle yaşanacak salgın hastalıklar kapıda. Bu, sadece bugünün değil, çocuklarımızın geleceğinin sağlığıyla oynamak demektir. Geçici iş gücüyle değil, kadrolu ve güvenceli istihdamla bu sorun çözülebilir.”
"TEMİZLİK, TEMİZ SU VE BESLENME HER ÖĞRENCİNİN HAKKI"
Velilerin soruna sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayan Saçkesen, daha sonra şu görüşlere yer verdi:
“Okullarda hijyenin sağlanması, sağlıklı içme suyu ve her çocuğa bir öğün yemek sağlanması öğrencinin en temel hakkıdır. Sarayın harcamaları, sermayeye verilen vergi afları devam ederken, eğitim bütçesinden tasarruf yapılması hangi akla sığar? Devletin asli görevi; eğitime ve çocuklarımızın geleceğine yatırım yapmaktır. Ancak, milyonlarca lira sarayın lüks harcamalarına, büyük şirketlere teşvikler olarak aktarılırken okullarımıza yeterli ödenek ayrılmıyor. Bugün sınıflarda hijyenik olmayan koşullarda eğitim gören çocuklarımız, geleceğin yetişkinleri olacak. Bu adaletsiz düzeni kabul edebilir miyiz? Eğitim- Sen olarak, her çocuğun hijyenik koşullarda eğitim alması için kadrolu ve güvenceli temizlik personeli istihdam edilmesini talep ediyoruz. Ayrıca, her öğrenciye bir öğün yemek ve temiz içme suyu sağlanması, kamusal eğitimin bir parçası olarak kabul edilmelidir. Bu, çocuklarımızın sadece bugünü değil, yarınını da güvence altına alacak bir adımdır."