Uçan tekme saldırganı baba-oğul yargılanıyor

Uçan tekme saldırganı baba-oğul yargılanıyor

MERSİN İZ HABER

Mersin’de otobüste engelli Ramazan Polat ve eşi Hamdiye Polat’ın, darp edilmesiyle ilgili davanın duruşmasında tutuklu sanıklardan okul müdürü İsmet Turan ile oğlu A.O.T ikinci kez hâkim karşısına çıktı.
Merkez Toroslar ilçesinde 15 Aralık 2023’te Mersin Şehir Hastanesine giden otobüste, Tarsus ilçesinde bir lisenin müdürü olduğu öğrenilen İsmet Turan. ile oğlu A.O.T.’nin (17), kalp pili takılı olan, felçli olduğu için vücudunun sağ kısmını tam olarak kullanamayan ve böbrek yetmezliği çeken Ramazan Polat (77) ve eşi Hamdiye Polat’ı (71) darp etmesiyle ilgili davanın 2. duruşması görüldü. Mersin 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2. celsesine tutuksuz yargılanan Ramazan Polat ve eşi Hamdiye Polat ile sanık avukatları da katıldı. Tutuklu sanıklar İsmet Turan ve oğlu A.O.T. duruşmaya Ses ve Görüntü Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Kendisine yöneltilen suçlamalara karşılık söyleyeceği bir şeyin olup olmadığı sorulan A.O.T., bir önceki celsede verdiği beyanını aynen tekrar ettiğini belirterek, şikayetinin de aynı şekilde devam ettiğini söyledi.

“KEŞKE YAŞANMAMIŞ OLSAYDI”

Tutuklu sanıklardan okul müdürü İsmet Turan, savunmasında, "Keşke yaşanmamış olsaydı. Müdahalemde yanlış yaptım. Ramazan Polat kusura bakmasın lütfen. Babalık refleksi ve dürtüsüyle aşırıya kaçmış olabilirim" dedi.

AÇIĞA ALINMIŞTI

Ortaya çıkan dehşet görüntülerinden sonra bakanlıkça görevden alınan Müdür Yardımcısı İsmet Turan savunmasında şunları söyledi:
"Çocuklarla otobüse bindik. Otobüse bindiğimizden başka kimse yoktu. Çocuğumu oturttum, yan tarafı da boştu. Sonra Ramazan Polat ve eşi geldi. Ramazan Polat ‘yerimizi de kapmışlar’ dedi. Sonra yanımıza geldi, ‘kalk oradan, ben oturacağım’ dedi. Ben de ‘çocuk hasta’ dedim. O ara Ramazan Polat bastonunu sallayarak oğluma ‘kalk lan buradan’ dedi. Ben de kaptana dönerek, ‘kalkma mecburiyeti var mı’ diye sorarken, Hamdiye Polat ‘terbiyesizler, saygısızlar’ diyerek ortalığı kızıştırdı. Baktım çocuğumla Ramazan Polat birbirine girdi. Ben yabancı biri gibi çocuğumu ayırdım. Başka biri de Ramazan Polat’ı tuttu. Ben kızımı da alarak çocuğumu arkalara aldım. Sonra Ramazan Polat oğluma sinkaflı bir biçimde küfretti. Çocuğun burnu kanıyor ve şişmişti. O ara hemen ‘seni şikayet edeceğim’ dedim. Kendi telefonumdan polisi aradım ancak ondan sonra devamlı bize küfredildi. Tabi çocuğum da küfürlere karşılık verdi. Ben o arada yolcularla konuşurken ‘bakın bu şekilde küfrediyorlar’ şeklinde serzenişte bulunurken kaptan geldi. ‘Yolum uzun. Polisin geleceği de yok inin’ dedi. Biz inecek olduk. O arada ‘çocuğun gönlünü alsınlar biz de inelim’ dedim. Karşılık olarak küfrettiler, ortalık tekrar kızıştı ve Ramazan Polat bastonuyla ilk olarak çocuğumun koluna vurdu. Bana da vurdu."

"KENDİME YAKIŞTIRAMADIM"

Olanları kendisine yakıştıramadığı belirten İsmet Turan, "Arbede karşılıklı yaşandığında ben de bastona müdahale için gittim. Orada müdahalede yanlışlık olabilir, babalık dürtüsü, refleksi yani gerçekten kendime yakıştıramadım. Görüntülere de baktım sonradan. Orada insanın aklı gerçekten çok şey düşünemiyor. Ben daha önce ne adli ne idari hiçbir olay yaşamadım. Benim söyleyeceklerim bunlardan ibarettir" diye konuştu.

"İLK TAHRİK UNSURU KARŞI TARAFTAN GELDİ"

İsmet Turan’ın Avukatı Tolga Turna ise görüntüleri saniye saniye incelediklerini ve ilk tahrik unsurunun karşı taraftan geldiğini öne sürdü. İlk olarak Ramazan Polat’ın İsmet T.’ye ’şuradan kalkın’ dediğini, İsmet T.’nin ise ’bir sürü yer var oraya otur’ şeklinde cevap verdiğini belirten Turna, şöyle dedi:
"Hamdiye Polat’ın ’saygınız yok’ ve Ramazan Polat’ın ’ne bileyim hasta olduğunu’ şeklinde hitapları görüntülerde yer alıyor. İlk hamle bastonunu havaya kaldırarak Ramazan Polat’tan geliyor ve A.O.T. bastonu tutmaya yönelik hamlede bulunuyor. İsmet T.’nin olayın ilk kısmında hiçbir dahli bulunmuyor ve şahıslar fiziki müdahale olmadan ayrılıyor. Ramazan Polat’ın küfretmesiyle olay büyüdü. Müvekkilimin hiçbir vurma eylemi yokken Ramazan Polat küfür ediyor. Oğluna da ayrıca küfrediliyor. Burada edilen küfürler ikinci olayları tetikliyor. Şahıs ayağa kalkıyor, ikinci olayların başlangıcında İsmet Turan omzuna ya da sırtına vuruyor. Bunun sonucunda da kendisi ve oğlu da şahısları darp ediyorlar ve bunu da kabul ediyorlar."

"BENİM İKİSİNE DE DARP EYLEMİ GERÇEKLEŞTİREBİLECEK DURUMUM YOK"

Hamdiye Polat ise savunmasında, şöyle dedi:
"Benim ikisine de darp eylemi gerçekleştirebilecek durumum yoktur. Bu durum kamera görüntülerinde de sabittir. Ayrıca olay günü de ameliyatlıydım. Bu durum da açıkça ortadadır. Suçlamaları kabul etmiyorum. Suçlamalardan beraatimi talep ediyorum.”

“ÖLDÜRESİYE DÖVÜLME ANLAMINA GELİYOR”

Hamdiye Polat’ın avukatı Oğuzhan Tekin, müvekkillerinin ikisinin de kendisini savunamayacak durumda olduğunu ifade ederek, şöyle dedi:
"Alınan beyan ve savunmalar hep müvekkillerimin ağır hakaretlerde bulunduğu yönünde ise de cinsel içerikli hakaret sarf edilmesi onun öldürülesiye dövülmesi anlamına gelmemelidir. Raporda da görüleceği üzere İsmet Turan, Ramazan Polat’ın üzerine çıkarak darp ettiği görülmektedir. Ramazan Polat’ın üzerinde kalp pili bulunmasına ve görünüş olarak engelli olduğunun belirtilmesine rağmen İsmet Turan, onu öldüresiye dövmüştür. İsmet Turan’ın kızı görüntülerde ‘baba öldü’ demesine rağmen İsmet Turan eylemine devam etmiştir. Bu da İsmet Turan’ın öldürmeye teşebbüs yönünde kastının olduğunu göstermektedir. Her iki müvekkilim yönünden de suçlamaları kabul etmiyoruz. Olay sebebiyle müvekkillerim hala uyuyamamaktadır."

KENDİSİNE KÜFREDİLİNCE KARŞILIK VERMİŞ

Ramazan Polat’ta önceki beyan ve savunmalarını aynen tekrar ettiğini belirterek, şikayetinin devam ettiğini kaydetti. Polat, ilk eylemin karşı taraftan geldiğini ve kendisine küfredilince kendisinin de karşılık verdiğini kabul etti. Ramazan Polat’ın avukatı Hasan Hüseyin Öztürk, müvekkilinin ağır engelli kategorisinde yer aldığını, vücudunun sağ tarafının felçli, bir gözünün kör ve kalbinde de pil ile yaşayan yüzde 88 engelli bir vatandaş olduğunu söyledi. Müvekkilinin olay günü otobüse bindiğinde boynunda asılı olan ve durumunun gösteren kartın rahatça okunup anlaşılabilecek konumda olduğun ifade eden Öztürk, şu savunmada bulundu:
"Müvekkilime saldıran İsmet Turan ve A.O.T. isimli şahısların kartı görmemeleri mümkün değildir. Bu kartı görmelerine rağmen eylemlerini devam ettirmiş ve müvekkilimi öldüresiye darp etmişlerdir. Bütün bu hususlar değerlendirilerek eylemin ’kasten öldürmeye teşebbüs’ olarak değerlendirilmesini ve mahkemece görevsizlik kararı verilmesini talep ediyoruz.”

TUTUKLUĞA DEVAM KARARI ÇIKTI

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, tutuklu İsmet Turan’ın çifte karşı "nitelikli kasten yaralama" suçundan cezalandırılmasını, tutukluluğunun devamını ve sanıkların birbirine karşı işledikleri "tehdit" ve "hakaret" suçlarından beraatini istedi. Avukat beyanlarının ardından mahkeme heyeti, sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek duruşmayı 22 Mart tarihine erteledi.