MERSİN İZ HABER
Mersin Büyükşehir Belediyesinin hayata geçirdiği ve Türkiye’de bir ilk olma özelliğine sahip ‘Köpekli Arama Kurtarma Çalıştayı’ sona erdi. 3 gün boyunca alanında uzman kişiler tarafından sunumların yapıldığı ve eğitimcilerin uygulamalı gösteri yaptığı çalıştayda, özellikle Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığının Köpekli Arama Kurtarma Amirliği yerleşkesi çok beğenildi.
Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı koordinesinde yapılan çalıştayda, Mersin dışından da birçok ilden uzman konuşmacı yer alırken İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Eskişehir, Muğla ve Tekirdağ İtfaiye Daire Başkanları, Mersin İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden veteriner hekimler, İl Jandarma Komutanlığından uzmanlar, Türkiye’nin tek sivil savunma ve itfaiyecilik bölümü olan Gümüşhane Üniversitesi’nden ve Mersin Üniversitesi’nden akademisyenler katıldı.
KÖPEKLİ ARAMA KURTARMA AMİRLİĞİ ÇOK BEĞENİLDİ
‘Haydi arama vakti’ sloganı ile hayata geçirilen çalıştayda ilk gün gerçekleştirilen sunumların ardından, ikinci ve üçüncü günde uygulamalı eğitimlere geçildi. Mersin Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Köpekli Arama Kurtarma Amirliğinde gerçekleşen çalıştayda, Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri katılımcılara Köpekli Arama Kurtarma Amirliği yerleşkesini tanıttı. Kapalı alan arama odası, toprak altı arama alanı, kondisyon parkuru ve köpek kulübelerinin yer aldığı yerleşkeyi çok beğendiklerini belirten katılımcılar, Mersin’den örnek alarak kendi yerleşkelerinde de bu tür birimleri hayata geçireceklerini söyledi. Tanıtım gezisinin ardından Mersin, İstanbul, Ankara itfaiye ekipleri tarafından arama kurtarma köpekleriyle gerçekleştirilen ‘toprak altı arama faaliyeti’, katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi. Çalıştayın son gününde ise Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Köpekli Arama Kurtarma Amirliği yerleşkesinde uygulamalı bilgi paylaşımı da yapıldı. Alanında uzman katılımcılar tarafından uygulamalı sunumların gerçekleştirildiği çalıştay, soru- cevap ve değerlendirme ile sona erdi.
“ÇALIŞTAY ÇOK VERİMLİ GEÇTİ"
Çalıştay hakkında konuşan Mersin İtfaiye Dairesi Başkanlığı Afet, Arama ve Kurtarma Şube Müdürü Alperen Tabak, çalıştayın çok verimli geçtiğini belirterek, “Bu çalıştay Türkiye'de Mersin itfaiyesi olarak yaptığımız ilk çalıştayımız. Köpekler bizim için çok önemli. Bu önemi de insan bulmada, iz takipte ve arama kurtarmada kullanıyoruz. İzmir, Elazığ ve Van depreminde özellikle köpeklerimizi kullandık, çok da başarılı olduk. 2 tane kurtarma köpeğimiz, 1 tane de iz takip köpeğimiz var” dedi.
Adana İtfaiye Dairesi Başkanı Nihat Sarraf, böyle bir çalıştay düzenlediği için Mersin Büyükşehir Belediyesine teşekkürlerini ileterek, bu tarz çalışmaların devamını dilediğini belirtti. Sarraf, “Ülkemiz maalesef bir deprem ülkesi. Deprem kuşağı her yerde var. Allah’tan temennimiz inşallah böyle bir şey yaşanmasın. Ama bu köpeklerimizin olağanüstü durumlarda, deprem ve benzeri durumlarda bu şekilde can kurtarması, belki de dünyanın en mutlu ve en zengin olayı” diye konuştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığında itfaiye eri olarak çalışan Anıl Karagöz ise çalıştayı hayata geçirdiği için Mersin Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederek, “Böylesi bir çalıştay Türkiye'de belki de bir ilk. Öncesinde olduğunu zannetmiyorum. Bizim için önemli. Farklı belediyeler geldi, büyükşehir belediyeleri geldi. Onlarla birlikte burada çalıştık. Onların bizden öğrendiği, bizim onlardan öğrendiğimiz çok şey oldu. Keşke bu çalışmalar daha fazla olsa” ifadelerini kullandı.
“HİÇBİR CİHAZ, ARAMA KURTARMA KÖPEĞİ KADAR BAŞARILI DEĞİL"
İtfaiye envanterlerinde son teknoloji cihazlar olduğunu, ancak hiçbirinin arama kurtarma köpeği kadar başarılı olmadığını kaydeden İstanbul İtfaiyesi K-9 Merkezinde görev yapan Mehmet Şimşek, şöyle dedi:
“Köpek bambaşka bir şey. Hiçbir milyonluk cihaz, köpeğin burnundaki o özelliği karşılayamıyor. Normalde bir enkazda kara arama yaparız, ses var mı yok mu kendi kulağımızla dinleriz ama köpek, arama süresini ortalama 5 ile 10 dakika içinde bitiriyor. Bize insanı gösteriyor. Ben ilk başladığım zaman şok olmuştum. Ne kadar güzel bir şey demiştim. Yani çok değerli hayvanlar.”