Mersin’in Silifke ilçesinde öğretmen emeklisi Ali Tok ile İcra Müdürlüğünden emekli eşi Ayşe Tok, 2 dönümlük bahçelerine alıç dikti. Hasat sezonunun başlamasıyla kilogramı dalında 50, tezgahta ise 70-80 liradan tüketiciye ulaşan alıç, üreticisinin yüzünü güldürdü.
Kalp dostu olarak bilinen ve Silifke genelinde 50 dönümlük bir alanda üretimi yapılan alıçtan bu yıl 15 ton civarı ürün elde edilmesi bekleniyor.
Emekli olduktan sonra eşi ile birlikte Silifke’nin Çamlıca Mahallesi'nde babadan kalma 2 dönümlük araziye alternatif ürün olarak alıç diken öğretmen emeklisi Ali Tok, fiyatlardan memnun olduklarını ve 1 ton civarında ürün hasat etmeyi beklediğini söyledi.
Alıcı alternatif bir ürün olarak ektiğini ve bunda da başarılı olduğunu belirten Ali Tok, “Emekli olduktan sonra 2 dönüm civarında alıç bahçesi yaptım. Alıcın meyvesi kalbe iyi geliyor. Sirkesinin de daha değerli bir ürün olduğunu biliyorum” dedi.
Alıcı ektikten sonra çevresindeki kişilerin de alıç ekmeye başladığını ifade eden Tok, “Alıcın getirisinin yüksek olduğunu gören, tadını beğenip seven herkes ekim yapmaya ve değerlendirmeye çalıştı. Alıcın fiyatı şu anda dalında 50 TL’den satılıyor. Hasat ettiğimiz ürünümüzü Silifke’de alıcı olmadığı için Mersin, Gaziantep, Antalya’ya gibi değişik illere göndererek değerlendirmeye çalışıyoruz. Alıcımızın hasat zamanı eylül ayının 15’inden itibaren başlıyor ve Ekim ayının 15’ine kadar devam ediyor. Bu süre zarfında alıcın iri ve gelişmiş olanlarını değerli olarak satıyoruz, küçüklerini ise sirke yapıyoruz. Alıç sirkesini de 80 ile 100 TL arasında satıyoruz” diye konuştu.
Eşinin ve kendisinin emekli olmasından sonra köylerinde bahçecilikle uğraşmak istedikleri için alıç diktiklerini ifade eden Ayşe Tok, “Silifke Orman İşletme Müdürlüğü bundan 10 yıl önce kuraklık ve susuzluğu en dayanıklı meyve olarak alıç fidanı dağıttı. Bizlerde bu fidanlardan alarak diktik. Fakat emek vermezsen, sulamazsan olmuyor. Göründüğü gibi alıç meyvesi susuzluğa dayanan bir meyve değil. Susuz olunca meyve özelliğini ve kalitesini kaybediyor. Bizim yerimiz de biraz dik ve kıraç arazi olduğu için suyu alanlar daha kaliteli, alamayanlar ise daha kırmızı ve renk değişikliği oluyor. Nemi, çiği aşırı sıcağı çok sevmiyor. Aynı ayvagiller gibi renk değişikliği meydana geliyor. Ama kendi memleketimize bir katma değer yapabiliyorsak, bir şeyler üretebiliyorsak, emekli maaşımıza bir destek oluyorsa ne mutlu bize. Silifke’de bu meyvenin çok fazla üreticisi olmadığı için pazar bulmakta zorlanıyoruz. Ürettiğimiz ürünü ya farklı şehirlere gönderiyoruz ya da pazarlarda satıyoruz. Toptan alıcı olmadığı için pazarı kendimiz araştırıyoruz. Yetkililerimizden bu meyveye pazar oluşturulması için destek vermesini bekliyoruz” dedi.