Mersin’de “Mahsa Amini” eylemi

Mersin’de “Mahsa Amini” eylemi
Mersin Kadın Platformu üyeleri,  İran’ın başkenti Tahran’da başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle 14 Eylül’de ahlak polisi olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alınıp daha sonra işkence ile öldürülen Mahsa Amini, için eylem yaptı. Eyleme katılan bazı kadınlar şeriatı protesto etmek için saçlarını keserek yere attı.

MERSİN İZ HABER

Mersin’de buluşan kadınlar, İran’ın başkenti Tahran’da başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle işkence ile öldürülen Mahsa Amini, için eylem yaptı.  Yapılan basın açıklamasında, “Dünyanın her yerinde özgürlük mücadelemize devam edeceğiz” vurgusu yapıldı. Eyleme katılan katılan bazı kadınlar şeraitı protesto etmek için saçlarını kesip yere attı.
Mersin Kadın Platformu üyeleri kadınlar, merkez Yenişehir ilçesi Alanya Sokağı girişinde toplandı. “Hepimiz Mahsa Amani’yiz” ve “İran’da Türkiye’ye isyanı büyütüyoruz” pankartı açan kadınlar, şeriata kurban giden genç kadının posterlerini taşıdı.

"EN AZ 5 BİN KİŞİ TUTUKLANDI"


Türkçe ve Farsça hazırlanan basın bülteni Ceren İnan tarafından okundu. Mahsa’nın katledilmesinin ardından İran ve Rojhilat’ta kadınların öncülüğünde büyük bir direniş başladığı, sokaklarda eyleme geçen kadınların rejimin zorla taktırdığı başörtülerini yaktığı ve Mahsa’nın katledilişini saçlarını keserek protesto ettiğini hatırlatan Ceren, İran’da direniş de büyümeye devam ettiği belirtildi. İran İçişleri Bakanlığı’nın "İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi tarafından emredildiğini" söylediği bir soruşturma kararı açıklanırken, aynı anda protestoya katılanlar bir, bir gözaltına alındığını Ceren İnan, “İran rejimi Kürt halkının yoğun yaşadığı bölgeler başta olmak üzere halkın üzerine ateş açmaya, saldırmaya başladı. Direniş başladığından bu yana 200'den fazla kişi hayatını kaybederken, en az 5 bin kişi İran rejimi tarafından tutuklandı. Tutuklananların arasında 16 basın mensubu bulunmakta. Tutuklananların birçoğuyla ilgili ise haber alınamıyor. Hukuksuzluğun, şiddetin sembolü haline gelen Evin Cezaevi direnişçiler ile doldurulurken; kadınlar, faşist rejim tarafından cinsel şiddetle tehdit edilmekte. Direniş ise kadınların öncülüğünde ülkedeki tüm illere yayılmış bulunmakta. Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte üniversite öğrencileri boykot kararı alırken, öğretmenler ve akademisyenler greve gitti. İran’da petrol, şeker ve çelik gibi birçok farklı iş kolunda üretim yapan fabrikaların işçi konseyleri grev kararı aldı. Şeriat hükmü ile yaşamayı reddeden kadınların direnişi şimdi tüm halkların direnişine dönmüş durumda. Şeriata göre dizayn edilen hükümlerle kadınların hayatlarını, haklarını ve iradelerini yok sayarak onları belli kalıplara sığdırmaya çalışan İran rejimine karşı boyun eğmeyen, biat etmeyen kadınlar daima var olmuştur, olmaya da devam edecektir” ifadelerinde bulundu.

"ŞİDDET SINIR TANIMIYOR"


Mahsa’nın katledilmesinin tüm dünyada erkek devlet şiddetine karşı mücadele eden kadınların öfkesi olduğunu da vurgulayan İnan, şöyle devam etti: “Çünkü aynı erkek egemenliğin şiddetini yaşadığımızı biliyoruz ve bu şiddet sınır tanımıyor. Maç izlediği için yargılanan ve yargı önünde kendisini yakan Seher Hüdayari, ‘Kuran-ı Kerim’i yaktığı yalanı yayıldığı için linç edilen Ferhunde Melikzade, İzmir’de polis tarafından katledilen trans kadın Hande Buse Şeker, Siirt’te uzman çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısına uğrayan Îpek Er ve saçları gözüktüğü için İran’da ahlak polislerinin işkence etmesiyle katledilen Mahsa Amini. Biz kadınlar kadın olduğumuz için şiddet görüyor, katlediliyoruz.”

“HER YERDE ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ”

Örgütlenen bu şiddete karşı tek çözümün sınır tanımayan kadın dayanışmasında olduğunu da vurgulayan Ceren İnan daha sonra şunları söyledi:
“Kurtuluş ortak mücadelemizdedir. Çünkü biliyoruz, İran çok uzağımızda değil. Türkiye’de de bir gecede İstanbul Sözleşmesi feshediliyor, kayyum eliyle kadın kurumları işlevsizleştiriliyor, LGBT+lar dini propagandalar ile hedef gösterilerek halk içerisinde nefret söylemi yayılmaya çalışılıyor. Bir grup erkeğin kendini mağdur baba ilan etmesiyle nafaka hakkının gaspı gündeme geliyor. “Toplum ve aile düzeni” kisvesiyle farklılıklar reddediliyor, konserler yasaklanıyor, sanatçılar, gazeteciler, kadın aktivistler tutuklanıyor. Kadın düşmanı politikalara bir yenisi daha 1 Ekim’de ‘Dezenformasyonla Mücadele Yasası’ adıyla bir sansür yasası olarak getiriliyor. İran rejiminin ülkenin her yerinde süren direnişi dünyadan gizlemek için kullandığı yasanın bir benzeri bugün burada da oluşturulmak isteniyor. Siyasal İslam’ın yaşamımız haklarımız bedenlerimiz üzerindeki kadın düşmanı politikalarını İran molla rejiminin kadın düşmanı politikalarından tanıyoruz. Hep birlikte sesleniyoruz: İran’da, Türkiye’de, her yerde özgürlük istiyoruz!”
Polisin çevrede güvenlik eylemi aldığı eyleme katılan bazı kadınlar, saçlarını kesip yere atarak şeriatı protesto etti. Eylem olaysız sona erdi.

  Mersin’de “Mahsa Amini” eylemi