Veysel Otunç
Şubatta mum aramak!
Şubat hep böyledir!
Kar, fırtına, boran.
Hayat şartları zorlaşır.
Hele kar yolları kesti mi gel gör çileyi.
Kar, sadece yolları kesmekle kalmadı, bir şehri dört gün karanlıkta bıraktı.
Bırakır!
Doğaya karşı tedbirli davranacaksın.
Tedbir.
Tedbir ne gezer!
Kara kışın, kırk gün süreceği ve o günlerin geride kaldığı söylense de gerçek öyle değil. Zemheri soğuklar bütün hızıyla sürüyor. Karın yağdığı bölgelerde hayat şartları zor mu zor.
Kar yolları kesmiş, el, ayak buz.
Halk can derdinde, elektrik dağıtım şirketleri fatura peşinde.
Halk ekmek büfelerinden ekmek, pazardan artık toplayan, işsiz, güçsüz, ay sonunu denkleştirmek için canını dişine takan emekçiler, yoksullar; %127 gibi zamlı elektrik faturaları nasıl ödeyecek?
Asgari ücrete %50 zam yaptılar diye övündüler de o maaşlar alınmadan eridi, gitti.
Söylenir; iğneden ipliğe zam!
Sabah zam!
Akşam zam!
Yat, kalk zam!
Gerçi, hükümet zam yerine, fiyat güncellemesi diyor!
Acayip bir buluş! Kavramların içini boşaltmakta da mahirler!
Gerçek; cebinizde. Cebinizi yakan zamlarda. Pazardaki fiyatlarda. Gittiğiniz markette, bindiğiniz dolmuşta karşınıza çıkar.
Gerçek acıdır ama yüzleşmek kaçınılmazdır.
Zamlarla, hayat pahalılığıyla karşılaşan toplum bu can yakıcı somut gerçekle birebir yüzleşiyor artık.
Zamlar ve hayat pahalılığı parti filan da gözetmiyor. Bir bütün olarak toplum, ülke fakirleşiyor.
Fakirleşen halkın aklındaki soru:
Zam fırtınası duracak mı?
Hayat normale dönecek mi?
Halkın iş, aş derdi çözülecek mi?
***
Şubat.
Zamlı faturaları ödeyemeyen yurttaşlar faturaları yakarak protesto ediyor birçok şehirde.
Yoksulları muma çevirdi şubat.
Unutulmuş mumu, gazyağı lambasını evlere geri getirdi şubat!
Sadece şubat mı?
Şubatta mum aramak!
